Türkiye’nin yerli ve ulusal ilk motor füzesi KTJ-3200’de sona gelindi
Toplantıya katılan adlardan Müdafa Sanayii Incelemecisi Anıl Şahin, hem yerli ve ulusal roket motorunda gelinen son noktayı söyledi, hatta KTJ-3200’ün kullanıma başlanmasıyla birlikte nelerin değişebileceğini değerlendirdi.
TURBOJET MOTOR GELİŞTİRMEK SON DERECE ZOR
TRT Haber’de bulunan haberde KTJ-3200 yerli ve ulusal roket motorunda Türkiye’nin sona geldiğini ve projede son düzenlemelerin yapıldığını bildiren Şahin, “Turbojet motor ilerletmek aslında oldukça zor bir hal. 250 kilometrenin üstünde menzile haiz ve 600 kilogram ağırlığında bir füzenin detaylı uçuş parametreleriyle amaca ulaşmaya çalıştığını düşünün. Bu sistemde bütün güç turbojet motordan geliyor. Oldukça tehlikeli sonuç bir iş. Ve gelinen noktanın {gayet} iyi bulunduğunu biliyoruz” dedi.
Anıl Şahin, KTJ-3200’ün ilk dönemlerde ‘2019 senesinde teslim’ planlamasıyla yola çıktığını hatırlatarak, geliştirme adımında yaşanmış olan ve oldukça olağan sayılan kimi farklılıklar sebebiyle birtakım gecikmelerin yaşandığını ifade etti.
TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI SÖZLEŞMEDE İMZASI VAR
Yerli ve ulusal roket motorunun ilk teslimata hazırlandığını kaydeden Şahin, şu şekilde devam etti:
“Bunun amacıyla bazı teknik emek harcamalar gerçekleşiyor. Bu faaliyetlerin de tamamlanmasının sonrasında KTJ-3200’ün 2020 senesi sonlarına doğru entegrasyon faaliyetleri amacıyla geliştirici firmaya teslim edilebileceğine inanıyorum.
Bu proje Türkiye’nin yalnızca roket motoru üretebilmesinin oldukça daha ötesinde anlamlar taşıyor. Bunların ön saflarında da internasyonal kimi sözleşmeler ve ülkemizin de imza attığı bu anlaşmaların getirmiş olduğu kısıtlamaların aşılması var.
Burada ilk olarak bilmemiz ihtiyaç duyulan mevzu Japonya doğrultusundan kurulan Roket Teknolojisi Denetim Rejimi (MTCR). MTCR birden fazla ülkenin altına imza attığı bir uyuşma. Bu anlaşmanın esas hedefi; dünya genelinde roket sistemlerinin yayılımının kısıtlanması.
MTCR’nin halihazırda 35 delegesi sahip olunan. Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Cenup Kore, Rusya Federasyonu, Türkiye, Ukrayna, İngiltere, ve ABD bu üyelerden bazıları. Esasen bu üye ülkeler, dünyada anlaşmaya mevzu olan füzeleri üretebilen ülkeleri meydana getiriyor.”
MTCR KISKACINA YERLİ VE MİLLİ ÇÖZÜM
Şahin, Roket Teknolojisi Denetim Rejimi üye ülkelerinin kimi kısıtlamalarla karşı karşıya kaldığını anlatarak, şu verileri paylaştı:
“MTCR’ye gore üye ülkeler, 300 kilometreden çok menzil ve 500 kilogramdan ağır savaş başlığına haiz tabanca sistemlerinin tehlikeli sonuç bileşenlerini yabancı bir ülkeden tedarik edemiyor.
Doğrusu anlaşmaya gore füze motoru, güdüm sistemi, savaş başlığı ve birçok ana alt sistem bileşenlerini siz yabancı bir ülkeden tedarik edemiyorsunuz. Şayet bunlardan birini yabancı ülkeden alıyorsanız o vakit ürettiğiniz düzenin menzili 300 kilometreyi geçemiyor, taşımış olduğu savaş başlığında ise en çok 500 kilogram hakkınız oluyor. Doğrusu ciddi bir kısıtlamaya maruz kalıyorsunuz.
Örnek olarak bizim SOM seyir füzemiz, Fransız TR40 motorunu kullanıyor ve dolayısı ile bu uyuşma kapsamındaki kısıtlara giriyor. Aynı şekilde ATMACA gemisavar füzemiz de söz hususu Fransız motorunu kullanıyor ve bundan dolayı bu uyuşma kapsamındaki kısıtlara giriyor.”
TÜRKİYE, MENZİL KISITLAMASININ DIŞINA ÇIKACAK
SOM ve ATMACA haricinde BORA balstik füzesinde de benzer bir durumun söz hususu olabileceğine işaret eden Şahin, şu şekilde devam etti:
“BORA’da yabancı bir sistem kullanılıyor mu net olarak açıklanmadı. Ancak menzilin 280 km olarak açıklanması onun da MTCR’nin getirmiş olduğu engellemeler sebebiyle bu uzaklıkta kalmış olduğu görüşünü güçlendiriyor.
KTJ-3200 Turbojet motoru vasıtası ile, SOM seyir füzemiz ve ATMACA gemisavar füzemizin MTCR’ye mevzu olmasının en büyük nedeni olan motor problemini çözmüş olacağız. Artık birtakım yabancı alt sistemlerin millileştirilmesi, KTJ-3200’ün geliştirilmesi kadar oldukça kolay. Esasen Müdafa Sanayii Başkanlığı da bu alt sistemlerin millileştirilmesi amacıyla daha evvelce bir proje başlatmış halde.
ÇOK KRİTİK BİR BİLGİ BİRİKİMİNE SAHİP OLUYORUZ
Müdafa Sanayii Incelemecisi Anıl Şahin, yerli ve ulusal roket motorunun SOM ve ATMACA benzer biçimde oldukça tehlikeli sonuç füzelerin menziline de direkt olarak tesir edeceğinin üstünde durarak, “KTJ-3200 ile Turbojet motor konusu ile ilgili bir data birikimine haiz oluyoruz. Bu data birikimi Türkiye’nin gelecekte daha kuvvetli turbojet motorları geliştirmesine, bundan dolayı daha uzun menzilli seyir füzeleri geliştirmesine imkân sağlayacak” diyerek konuşmasını belirtti.
