2020-10-07T10:47:43+03:00
Ana Sayfa Yaşam 7 Ekim 2020 322 Görüntüleme

Canan Karatay’ın ‘gargara’ önerisine profesör Ceyhan’dan yanıt

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Eksperi Prof. Dr. Canan Karatay’ın koronavirüse karşı karbonatlı suyla gargara yapılması önerisine dair, gelinen noktada bunların tartışılmasının bir manası olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Ceyhan, “Şunlar salgının başında birtakım kişilerin şahsi reklamlarını gerçekleştirmek amacıyla ileri sürdüğü tuzlu suyla gargara, karbonatla gargara gibi şeyler vardı; ancak gelinen süreçte bunu memnuniyetle izliyorum halk da bilinçlendi bu hususta. Bundan sonra bu konuyla plusteken ilgisiz bir vatandaş bile, bu virüsün karbonatla, tuzlu suyla, çorbayla, limonla ölmeyeceğini biliyor. Bunları bahsetmek ilgi çekmekten diğer bir mana ifade etmiyor. Zira ne bilimsel ne den pratikteki uygulamalarda virüsten korunmanın maske, uzaklık, el hijyeni dışında bir anlamının olmadığını biliyoruz. Yalnızca karbonat değil, sirkeydi, tuzlu suydu bunların bir alanı bakteriler amacıyla belki bir oran etkili olabilir. Örneğin karbonatı biz mantar enfeksiyonunda enfeksiyon varsa kullanıyoruz. Ancak bunun virüsü bırakın öldürmeyi ortamdan uzaklaştırmak amacıyla bile bir etkileri yok. Dünyada şunlar tartışıldı ve bu tartışmalar bitti, ilgi çekmek amacıyla ileri sürülüyor, hiç den doğru bulmuyorum. Halkta yalancı emniyet duygusu oluşturup lüzumlu başka tedbirleri uygulamamasına niçin olacak bu gibi söylemler oldukça tehlikeli, insan sağlığına zarar verici. Ben bunu söyleyenlerin vicdanına bırakıyorum” şeklinde konuştu.

‘KORONAVİRÜS YÜZEYLERDEN BULAŞMAZ DEMEK MÜMKÜN DEĞİL’

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, tıp dergisi Lancet’te yayımlanan koronavirüsün yüzeylerden bulaşının düşük bulunduğu yönündeki çalışmayı da değerlendirdi. Prof. Dr. Ceyhan, ‘koronavirüs yüzeylerden bulaşmaz’ demenin olası olmadığını söyleyerek, “Lancet’te, itimat edilir tıp dergisinde {hastane} yüzeylerinde bile riskin düşük olduğuna dair makale çıktı. Ancak aleyhine olan da oldukça çalışma çıktı. Şunu kabullenmek lazım; bu hal virüsün yoğun bulunduğu dönemlerde çok tesir değil esasen. Yani virüs toplumda çok yoğunsa bulaşların çok büyük bir alanı direkt solunum yoluyla oluyor. Bir bireyin ağzından-burnundan çıkan virüs başka bireyin saniyeler içerisinde ağzından-burnundan girerek enfeksiyon meydana getiriyor. Yalnız virüs yoğunluğu biraz düştüğü vakit o vakit yüzeylerden bulaşma biraz daha ehemmiyet kazanıyor. Birtakım bilim adamlarının yaz başındaki yanılgısı da buradan kaynaklanıyor. Virüsün çoğunluklu olarak yüzeylerden bulaşacağını düşünerek sıcak havanın virüsü öldüreceğini, salgının biteceğini söylediler. O vakit da hep şunu söyledik; pandemi ortamlarında salgın yüksek süratte seyrediyorsa bulaşların yüzde 90’ından çoğu direkt solunum yoluyla bulaşır. O kadar hızlıca den sıcaktan etkilenmesi olası değil” dedi.

‘KIŞIN PATLAMALAR ŞEKLİNDE ARTIŞ BEKLEMİYORUZ’

Prof. Dr. Ceyhan, “Aynı şey kış içerisinde da geçerli. Bu virüsün yüzeylerden veya havadan karşı karşıya olmadan bulaşı özelikle kış aylarında kapalı ortamlarda söz hususu. Kapalı ortamda virüs bulaştıran bir şahıs varsa onun öksürmesiyle, konuşmasıyla ortama sunulan virüs yüzeyden den havadan da beklediğimizden daha uzun sürede bulaşabilir. Yazın nasıl salgının sıcaktan yavaşlamayacağını söylemiyorsak kışın da aniden patlamalar şeklinde artış beklemiyoruz. Kapalı alana süper bulaştırıcı diye tanımladığımız, yüzlerce insanı enfekte etme potansiyeline sahip bir insan girerse, maske takmamışsa o şahıs o ortamda açık havaya göre çok daha çok bireyi enfekte edebilir. Bunların büyük alanı doğrudan solunum yoluyla alacak, geriye kalan alanı da yüzeylerden, havada kalan virüsten enfekte olacak” şeklinde konuştu.

İlginizi çekebilir

2023 Dekorasyon Trendleri

2023 Dekorasyon Trendleri

Haberci Android Uygulama
Haberci Android Uygulama