Türkiye ekonomisi küresel ekonomilerden pozitif ayrışarak senenin ilk çeyreğinde yüzde 7 oranında büyüme kayıt etti. Ekonomideki büyüme endüstri üretiminden gelen yardım ve tüketici isteği ile güç kazandı. Tahminlerin üstünde gelen büyüme verisine dair olarak Marbaş Menkul Inceleme Müdürü Yusuf Topçu “İkinci çeyrekte uluslararası tahminler aşılabilir” dedi.
Tera Menkul Başekonomisti Enver Erkan ise senenin ilk çeyreğindeki performansın devamını ikinci çeyrekte aşılama ve normalleşme sürecinin belirleyeceğini ifade etti.
İşte eksper görüşleri:Enver Erkan – Tera Menkul Değerler BaşekonomistiTürkiye ekonomisi, yüksek kredi genişlemesinin 1Ç21’e devreden artçı etkisi, tüketici isteği ve endüstri üretiminin desteği sayesinde geride bıraktığımız senenin aynı çeyreğine göre %7’lik büyüme performansı kaydetmiştir. 3Ç20’den kaydedilen yüksek kredi büyümesinin teşvik edilmesiyle kaydedilen büyümenin yan etkisi, para biriminde istikrarsızlık ve enflasyon olarak geri dönerken; 1Ç21 döneminin sonundan itibaren tekrar TRY’den istikrarsızlığa meydan veren etmenlerin etkilerinin yükselmesi riskiyle karşı karşıyayız. Ekonominin enflasyon içerisinde büyüme kaydettiği bir ortamda, faizlerdeki belirsizlik ve bir türlü düşürülemeyen enflasyon; bundan dolayı bir türlü düşürülemeyen faiz büyüme üstünde den aşağı yönlü risk teşkil edebilecektir.
Ekonominin dönemsel şeklinde de %1,7 büyüdüğü 4Ç20-1Ç21 zamanları arasında, kredi büyümesinin dengelenmesi ve enflasyonun dizginlenmesi adına sıkılaştırıcı para siyasetine geçilerek faizler yükseltilmiş, para otoritesi güçlü bir etkileşim içerisine girmişti. Bu kapsamda, yatırım ortamı kısmi den olsa biraz iyileşmiş, portföy girişleri pozitif bir eğilim göstermiş ve ülke risk primi den gerilemişti. Yalnız, 1Ç21 sonu itibariyle, para politikasının bu kuvvetli yönlendirmesinin terk edilmesi ve para biriminin tekrardan değersizleşmesi; makroekonomik dengelerin korunması, enflasyonun önlenmesi ve faizlerin normalleştirilmesi noktasında zor olan bir hal meydana gelmesine niçin olmuştur.
2Ç21 döneminin den geride bıraktığımız senenin kuvvetli baz etkisiyle bu senenin büyümesini asıl yukarıya çekecek tesiri yapmasını bekleriz. Sayılar, geride bıraktığımız senenin aynı devresine kıyaslı olmasından pandeminin anormal etkisi bu baz etkisine esas oluşturacaktır. 1Ç21’deki kuvvetli büyüme etkileri olumlu. 2Ç21 ve sonrasına dair aşılama ve normalleşme ajandası belirleyici olacak faktörler. Üretim bandı ve dışsatım çabucak ilerleyip büyümeye olumlu katkı verirken, bilhassa hizmetler pazarında kapanmalar kaynaklı etkinlik kısıtlanması dönemsel yavaşlamada etkili olabilir. Bunun yanı sıra yükselen üretim maliyetleriyle birlikte çıktı fiyatlarının da artış tarafında etkilenmesi, enflasyon baskısını artırmaktadır.
İKİNCİ ÇEYREKTE ULUSLARARASI TAHMİNLER AŞILABİLİRYusuf Topçu – Marbaş Menkul Inceleme Müdürü
Türkiye ekonomisi 2021 yılının ilk çeyreğinde geride bıraktığımız senenin aynı devresine göre yüzde 7,0 büyüdü. Bu rakam yüzde 6,6 olan beklenti ortalamasının bir oran üstünde. 2020 senesi ilk haftalarında etkisini artıran pandemi bundan dolayı kısmen baz etkileri olsa da asıl baz etkisini ikinci çeyrek verisinde göreceğiz. 2020 senesi ikinci çeyreğinde GSYH yüzde 9,9 daralmıştı. Bu yılın ikinci çeyreğinde yaşanacak bir sıçrama ile 2021 yılının tamamında çoğu uluslararası kurumun yüzde 5 olan tahmininden den yüksek olan IMF tahmini yüzde 6 bile aşılabilir gibi bir tablo oluştu.
Bu hafta eşliğinde makro verilerde pozitif sürprizlerle karşılaşılacağı beklentimiz vardı. GSYH buradaki ilk basamak. Perşembe günkü enflasyon verisinde den beklenti üstü istikbal bir veri, hafta başında 8,50 TL’nin altına gerileyen dolar/TL kurunu da destekleyebilir. Senenin ilk %50 sinde sıksık artan enflasyonda gerilemenin başlaması döviz kurlarına, yükseliş ivmesi hafifleyen döviz kurları da Borsa İstanbul’a katkı sağlar.
Son dönemde BIST-100 endeksinde 1420 puan seviyelerinde yatay bir manzara oluşmuştu. Bugün başlayan kuvvetli makro bilgiler, önümüzdeki zamanlarda kısıtlamaların kalkmaya başlaması ve yaz sezonuna tam girişle eş güdümlü piyasalarda yeni bir devreye doğru ilerliyoruz.
“İSTİHDAMA YANSIYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Prof. Dr. Sefer Şener – İstanbul Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi Öğretim Delegesi Prof. Dr. Sefer Şener, CNN TÜRK canlı yayınında büyüme rakamlarını yorumladı.
Beklentinin üstünde. Beklenti yüzde 6,5-6,7 civarındaydı. Hem de sayın bakan da bildirmişti. Yüzde 6,5 beklentiyle alakalı. Oldukça sevindirici. İstihdama yansıyacağını düşünüyoruz. İhracatın, sanayinin, hizmet sektörünün istihdamın büyümesi demek. Geride bıraktığımız yıl pandemi dönemiydi. Oradan buraya geçişte bu yolla bir yansıma ekonominin den dünya genelinde tekrardan harekete geçtiğini işaret ediyor.
Kalemlere bakıyoruz… Detaylarına bakıyoruz… Hangi sektörler büyümeye katkı sağlamış? Çin’dennenboom sonra 2. ülkeydi Türkiye büyümede geride bıraktığımız yıl. Bu defaki büyümede şu farkı gördük. Makine teçhizat yatırımlarının %30 katkısı olduğunu gördük.
İşletmeler firmalar yeni yatırım yapıyor demek. Kapasiteleri, üretimi arttırıyoruz. İşletmelerin beklentileri den ihracatın yükselmesine yönelik olmasından makine teçhizatının artıyor olması istihdama yansımasını bekliyoruz.
