Doğu Akdeniz’de yeni bir sismik inceleme faaliyetinde bulunacak olan tam donanımlı ve fazlaca hedefli dünyadaki 5-6 inceleme gemisinden bir tanesi olan Oruç Başkan, yeni görevine hazır. Türkiye’nin ‘Oruç Başkan’ sismik inceleme gemisinin emek harcamaları amacıyla yayınladığı ve denizcilik terminolojisinde ‘Navtex’ adı verdiği seyrüsefer bildirimi, Atina’yı telaşlandırmıştı. Yunan basını, 2 Ağustos’a kadar geçerli Türk Navtex’inde, ‘Oruç Başkan’in emek verme gerçekleştireceği ortamlardan bazılarının, Yunan kıta sahanlığı içerisinde bulunduğunu iddia etmişti. Daha evvelce Karadeniz ve Marmara’da sismik inceleme faaliyetlerinde tespit edilen Oruç Başkan, o tarihten bu yana Akdeniz’de faaliyetlerine devam etmekte. Son olarak Batı Güzelyurt-2 lokasyonunda üç ebatlı sismik toplama hareketlerini yürüten Oruç Başkan, lüzumlu hazırlıkların sonrasında tekrardan Akdeniz’e açılacak. Antalya Limanı mendirek sahası dışındaki rıhtıma demirleyen geminin, Doğu Akdeniz’de yeni bir sismik inceleme faaliyetine başlaması umut ediliyor.
DÜNYADA İLK 5’TE
Faaliyetine 15 Ağustos 2017’de başlamış olan ve yüzde 90 yerli dizayn, işçilik ve entegrasyonu olan vapur, Antalya’nın dünyaca meşhur Konyaaltı Sahili’nden de görülebiliyor. Oruç Başkan Sismik Inceleme Gemisi, kıta sahanlığı ve natural kaynak aramaları başta olmak suretiyle birçok jeolojik, jeofizik, hidrografik ve oşinografik incelemeleri gerçekleştirebiliyor. Tam donanımlı ve fazlaca hedefli dünyadaki 5-6 inceleme gemisinden bir tanesi olan gemide, 2 ve 3 ebatlı sismik, gravite, manyetik olarak jeofizik incelemesi şarj edilebiliyor.
15 BİN METREDE ARAMA YAPABİLİYOR
Oruç Başkan inceleme gemisinin, personel kapasitesi 55. Bunun 24’ü vapur adamı, 31’i ise yönetici ve araştırmacıdan oluşuyor. Vapur, 8 bin metre derinliğe kadar 3 ebatlı, 15 bin metre derinliğe kadar iki ebatlı sismik operasyonları gerçekleştirebiliyor. Vapur örnekleme ekipmanı, yerbilim ve oşinografi laboratuvarlarına da haiz.
UZMANLAR: TÜRKİYE GÜCÜNÜ ULUSLARARASI HUKUKTAN ALIYOR
Eksperler, Türkiye’nin Ege ve Akdeniz’de yürüttüğü hidrokarbon arama faaliyetlerinin internasyonal hukuk kuralları kapsamında yürütüldüğünü ve kıta sahanlığının belirlenmesi konusu ile ilgili ise ana karanın temel bulunduğunu ifade ediyor.
Enerji Hukuku Inceleme Enstitüsü Başkanı Av. Boşça: Sahip olunan halde Yunanistan’a ilişik adalar, Türkiye’nin natural uzantısı üstünde olmasından bu adalar internasyonal teamüller gereği kıta sahanlığı kapsamında değerlendirilemez.
İzmir Iktisat Üniversitesi Sürdürülebilir Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Biresselioğlu: Yunanistan’ın on binlerce kilometrekareyi içine alan bir kıta sahanlığı iddiası kendisinin doğrultu bulunduğu BM Deniz Hukuku Sözleşmesinin ‘hakça paylaşım’ ilkesine tamamen aykırı. Türkiye karasına yakın olan adalar üstünden çizilen sınırlar BMDHS’nin 300. maddesi ile karşıtlık göstermekte olup, iyi niyetle değerlendirilmesi ve Türkiye doğrultusundan kabul edilmesi olası değildir.
