2020-06-03T10:16:16+03:00
Ana Sayfa Teknoloji 3 Haziran 2020 469 Görüntüleme

İnsana Takılan Çip İle Sürekli Veri Üretilebilecek!

İTÜ Data İşler Daire Başkanlığı’nda yer edinen bilgiye gore, Amerikan Federal Hükümeti Müdafa Bakanlığı’nın araştırma ve geliştirme kolu olan “Müdafa İleri Düzey Araştırma Projeleri Kurumu”na (DARPA – Defense Advanced Research Project Agency) geliştirdiği proje olan ARPANET’le başladığı kabul edilen web, ilk başlarda askeri araştırma projeleri için tasarlandı.

Kişisel bilgisayarların ortaya çıkması ile bir tek kurumlar içinde kullanılan ARPANET artık, vatandaşların da kullanabildiği bir hale geldi. İlk zamanlar oldukça kısıtlı bir kullanım alanına haiz olan web, bugün hususi kullanımdan ticarete, günlük haberleşmeden eğitime kadar pek fazlaca alanda en fazlaca kullanılan yazışma aracı haline geldi.

Akıllı telefonların da sahneye çıkması ile artık günün her anında internete bağlanabilen kullanıcılar bununla birlikte 7/24 veri üretir hale geldiler. Suni zeka sistemlerinin de gelişmesi kişilerin internette yapmış olduğu aramalar, alışveriş geçmişleri, sıhhat durumları şeklinde pek fazlaca data akıllı sistemler vasıtasıyla internetten toplanarak işlenebilir hale dönüştü.

Veri çözümleme kuruluşu Statista’nın verilerine gore, dünyadaki tüm kullananların ürettiği senelik veri miktarı 2010 senesinde 2 zettabyte (2,000,000,000,000 GB) iken, 2018 senesinde 33 zettabyte veri üretildi. Nesnelerin interneti şeklinde teknolojilerin etkisiyle, yakın gelecekte hayatımızdaki bir çok cihazın internete bağlı olacağı ve buna bağlı olarak üretilen veri miktarının 2025 senesinde 175 zettabyte’a yetişmesi tahmin ediliyor. Daha çarpıcı bir ifadeyle son 2 senede üretilen veri miktarı, insanlığın başlangıcından itibaren toplanmış veriden daha çok.

Verinin öneminin her geçen gün artması ile beraber teknoloji şirketlerinin de değerleri doğru orantılı olarak artmaya devam ediyor. “2019’da Piyasa Değerine Nazaran En Büyük 100 Şirket” raporuna gore en kıymetli 10 şirketten 7’sini dijital teknoloji üstüne yoğunlaşan firmalar oluşturuyor.

Teknoloji şirketleri daha çok veri elde etmek ve etkilerini çoğaltmak için ise yeni teknolojik cihazlara yatırım hayata geçirmeye devam ediyor. Nihayet yıllarda kullanılırlığı giderek artan akıllı saatler, kişilerin uyku düzenlerinden kalp atış ritimlerine kadar pek fazlaca biyolojik durumu veriye dönüştürebiliyor.

Gelecekte insan beynine yerleştirilecek çipler ve göze takılabilen ve video kaydı ve fotoğraf çekip kaydedebileceği iddia edilen kontak lensler ve ile insanoğlunun her hareketinin veriye dönüştürüleceği bir geleceğin de kapısı açılıyor.

“KİŞİSEL BİLGİLERİMİZİ BÜYÜK ŞİRKETLERE KİRALAMAYI KABUL ETMİŞ DURUMDAYIZ”

İstanbul Medipol Üniversitesi Gazetecilik Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berrin Kalsın, verilerin geçtiğimiz yıllarda çoğunlukla tartışılan konulardan bir tanesi bulunduğunu söylemiş oldu. Toplumsal medyada ve dijital medya ortamlarında bıraktığımız ayak izlerinin büyük teknoloji şirketlerine ciddi oranda veri sağladığına dikkati çeken Kalsın şunları söylemiş oldu:

“Gittiğimiz mekanlardan aldığımız tayyare biletine kadar her türlü bilgiye erişen ve bunu depolayan bir sistemle karşı karşıyayız. Bu durum bilhassa ürün/hizmet satışlarında şu demek oluyor ki dijital pazarlamada başvurulan bir yöntem. Firmalar bu sayede istenilen hedef kesime kolaylıkla ulaşabiliyor. Anlık mesajlaşmalarımızı, kişiselleştirilmiş haber kaynaklarımızı ve tek tıklamayla alışveriş yapmamızı sağlamak adına bilincinde olmadan, şimdiye kadar kendimize sakladığımız kişisel bilgilerimizi asla tanımadığımız büyük şirketlere kiralamayı kabul etmiş durumdayız ve bugün dünya genelinde birçok web kullanıcısı bilgisi dahilinde yada bilmeden bu ortamların karanlık yüzüne maruz kalıyor.

Bilhassa toplumsal medya platformları fazlaca sayıda kullanıcının eş zamanlı etkileşime girerek veri oluşturmasıyla gündeme geliyor. Fakat öteki taraftan bu verilerin kişisel ve mahrem bir kalite taşımasıyla beraber büyük bir sual işareti beliriyor. Netice olarak büyük veri deposu olan toplumsal medya platformlarının bu amaçla kullanılmasından dolayı birçok etik problemlerle karşı karşıya kalınıyor.”

“GELİŞTİRİLEN ÇİPLE BİRLİKTE İNSAN BEYNİYLE BİLGİSAYAR ARASINDA DOĞRUDAN ARAYÜZ OLUŞTURULMASI HEDEFLENİYOR”

Günümüz dünyasında her geçen gün yeni bir teknolojik gelişmeyle karşı karşıya kaldığımıza vurgu meydana getiren Kalsın, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Her seferinde şaşırıp ‘Bundan daha çok ne olabilir ki?’ dediğimiz birçok gelişme fazlaca kısa bir zamanda ‘eski’ olarak nitelendirilebiliyor. Geçtiğimiz günlerde Elon Musk’ın, nöroteknoloji şirketi Neuralink’in gelecek yıl insan beynine suni zeka çipi yerleştirebileceğini açıklaması üstüne mevzuyla ilgili tartışmalar gündeme geldi. Geliştirilen çiple beraber insan beyniyle bilgisayar içinde direkt arayüz oluşturulması hedefleniyor. Bu çalışmaların her ne kadar insanların sağlığına yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması için geliştirildiği söylense de aslen birçok yönüyle düşündürücü gelişmeler bulunduğunu söyleyebilirim.

Böylesi bir durumda dijital nezaret olgusunun yada öteki bir tanımlamayla ‘dikizleme kapitalizminin’ tüm gücüyle devreye gireceğini anlamak hiçte zor olmasa gerek. İnsanlığın yararına olarak lanse edilen birçok gelişmenin ortaya çıkmasıyla meydana gelen sıkıntıların neler olabileceğini azca fazlaca deneyimledik. Bugün en masumane niyetle geliştiren toplumsal medya platformlarının bile iyi mi bir dünya yarattığını gördük. İlk başlangıçta sevdikleriyle yazışma haline olma, sosyalleşme amacıyla geliştiren bu ortamlara bugün baktığımızda bambaşka bir dünya doğurduğunu görüyoruz. Dolayısıyla insanı robotik bir varlık haline getirme çabalarının insanlığın hayrına mı yoksa zararına mı olacağı tartışması tüm boyutlarıyla ele alınması ihtiyaç duyulan bir mevzudur.”

Haberci Android Uygulama
Haberci Android Uygulama